Destan Nedir?

askinelibol

Öğretmen
24 Ara 2023
188
0
16
Destanlar, bir milleti derinden etkileyen ve uzun yıllar boyunca hafızalarda iz bırakan büyük olayları, savaşları, göçleri, yiğitlikleri uzun bir şekilde manzum olarak anlatan sözlü edebiyat ürünleridir.

Destanlar, genellikle ilk çağlarda aklın ve bilimin toplum hayatına tam anlamıyla hâkim olmadığı dönemlerde ortaya çıkmış ve sözlü gelenekle kuşaktan kuşağa aktarılmıştır. Bu epik hikayeler, dünyanın her yerinde gelenekleri ve kültürleri sonraki kuşaklara taşımak amacıyla yaratılmıştır.

Destanların başlıca özellikleri şunlardır:

  • Destanlar halkın ortak malı olan anonim ürünlerdir.
  • Sözlü gelenekte dilden dile yayılırlar.
  • Destanlarda evrensellik değil, ulusallık ön plandadır, her destan ait olduğu milletin kültüründen izler taşır.
  • Başlangıçta manzum (şiirsel) olarak ortaya çıkarlar, ancak zamanla nesir (düzyazı) formunu da alabilirler.
  • Destanlar, milletlerin hayatını derinden etkileyen önemli olayları konu edinir.
  • Olağan olay ve kahramanların yanı sıra olağanüstü özellik gösteren olaylar ve kahramanlar da içerir.
  • Kahramanlar, genellikle seçkin kişilerdir ve toplumda lider veya kurtarıcı rolündedir.
  • Destanlar ulusal dil ve ulusal ölçü ile söylenir.
  • Uzun birer epik şiir formunda olan destanlar, sıradan olayları değil, toplumun hafızasında iz bırakmış önemli olayları konu alır.
  • Destanlarda tabiata ait unsurlar ve canlı tasvirler sıkça yer alır.
  • Coşkulu bir anlatım tarzı hakimdir ve eski Türk kültüründe destan okuma bir sanat dalı olarak kabul edilirdi.
Destanların Oluşumu

Destanlar, doğuş, yayılma ve yazılış safhaları olmak üzere üç aşamada şekillenir:

1) Doğuş Safhası: Milletin hayatında derin izler bırakan bir olay yaşanır ve bu olay çerçevesinde yüceltilmiş, olağanüstü özelliklere sahip efsane kahramanlar ortaya çıkar.

2) Yayılma Safhası: Söz konusu olay ve kahramanlıklar, sözlü gelenek yoluyla yayılır, bölgeden bölgeye ve nesilden nesle aktarılır.

3) Derleme (Yazıya Geçirme) Safhası: Güçlü bir şair, destanı sözlü geleneğin güçlü bir ifadesi olarak derleyip manzum olarak yazıya geçirir. Genellikle bu destanları kimin derlediği belli olmaz.