Hayvanlar

askinelibol

Öğretmen
24 Ara 2023
188
0
16

Canlıların Sınıflandırılması: Hayvanlar Alemi/Kordalılar​

Şimdi bu yazımızda hayvanlar aleminin 2. bölümünden yani kordalı canlılar bölümünden devam edelim.
Kısacası hayvanlar alemini iki büyük gruba ayırıyoruz. Bu ayırmayı aşağıdaki şemada görebilirsiniz.

Kordalılar
Hayvanlar aleminin kordalılar bölümü, ilkel kordalıları ve omurgalıları içeren bir sınıflandırma basamağıdır. Kordalı hayvanlar, yaşamın belirli bir evresinde, genellikle embriyonik gelişim sürecinde dört ortak özelliği paylaşırlar.
  1. Notokord: Sindirim borusu ile sinir kordonu arasında uzanan esnek bir çubuktur ve iskelet görevi görür.
  2. Sırt bölümünde içi boş sinir kordonu: Notokordun üzerinde bulunur. Bu yapıdan gelişen omurgalılarda beyin ve omurilik oluşur.
  3. Solungaç yarıkları: Ağzın gerisinde bulunan bu yapılar, gaz alışverişi ve beslenmede önemli bir rol oynar.
  4. Vücudun arka bölümünde kuyruk: Kaslı bir yapıya sahiptir ve özellikle suda yaşayan türlerde itici bir kuvvet sağlar.

İlkel Kordalılar​

İlkel kordalılar, omurgasızlardan omurgalılara geçiş formunu temsil eder. Genellikle kapalı kan dolaşım sistemine sahiptirler. Bu grupta yer alan amfiyoksüs, şeffaf vücutlu ve balığa benzeyen bir hayvandır. Amfiyoksüs ve benzerleri, kordalı özelliklerini ergin evrede de taşıyan önemli örneklerdir.

Omurgalılar​

Embriyonik gelişim sırasında kısa bir sure görülen notokordun yerini omurlardan oluşmuş bir omurga almıştır. Vücutlarında kemik ve kıkırdaktan yapılmış iç iskeletleri bulunur. En gelişmiş canlı grubudur. Doku ve organ gelişimi en yüksek derecede bulunur. Vücutlarında özel görevler yapan sistemler bulunur. Hepsi eşeyli yollarla çoğalırlar. Böbrekleriyle boşaltım yaparlar.
.

Omurgalı hayvanları; balıklar, kurbağalar, sürüngenler, kuşlar ve memeliler olmak üzere 5 grupta inceliyoruz.
Balıklar
Balıklar, genellikle sularda yaşayan omurgalı hayvanlardır ve çeşitli türleri vardır. Solungaç solunumu yaparlar, ancak bazı balıklarda kemikli balıklarda olduğu gibi hava keseleri bulunur, bu da hava solunumu yapmalarını sağlar. Vücutları alt deriden gelişmiş pullarla kaplıdır ve derilerinden mukus salgılarlar.
Balıklar genellikle dış döllenme ve dış gelişme ile çoğalırlar, ancak bazı balıklarda iç döllenme görülebilir. Kalpleri bir karıncık ve bir kulakçıktan oluşur, dolaşım sistemi kirli kanı temizledikten sonra vücuda geri pompalar. Azotlu boşaltım atıkları genellikle NH3 türündedir ve beyincikleri dengeyi sağlamak için gelişmiştir.
Akciğerli balıkların varlığı da önemlidir; bunlar hem solungaçlarını hem de akciğer benzeri yüzme keselerini kullanarak hava solunumu yapabilirler. Akciğerli balıkların bazı türleri, su birikintilerinde yaşar, su taşkınları sırasında ürer ve kuru dönemlerde tekrar birikintilere dönerler. Bu özellikleriyle adaptasyon sağlamışlardır.
Kurbağalar
Kurbağalar, hayatlarının bir bölümünü suda, bir bölümünü karada geçirdikleri için “iki yaşamlılar” olarak bilinirler. Genellikle başkalaşım geçirirler. Suda ve nemli ortamlarda yaşarlar. Larva döneminde solungaç kullanırken, ergin dönemde deri ve akciğer solunumu yaparlar. Soğukkanlıdırlar ve kış uykusuna yatarlar. Dış döllenme yaygındır, gelişim genellikle suda tamamlanır. Kurbağa ve semender (kuyruklu kurbağa) bu gruba örnektir.
Sürüngenler
Sürüngenler, keratin pullarla kaplı kara canlılarıdır. Derilerinde gözenekler olmaması nedeniyle deri solunumu azdır. İlk omurgalılar arasında iç organları kaburgalarla korunan canlılardır. Azotlu boşaltım atıkları genellikle ürik asittir. Kış uykusuna yatarlar. İç döllenme görülür ve gelişme genellikle ana canlının dışında gerçekleşir. Yılanlar, kertenkeleler, kaplumbağalar, timsahlar ve dinozorlar bu gruba örnektir.

oal5hpr.jpg

Kuşlar
Kuşlar, dünya üzerindeki tüm ekosistemlerde yaşayan, sıcakkanlı hayvanlardır. Vücutları neredeyse tamamen tüylerle kaplıdır. Sıcak kanlıdırlar, kalpleri dört odacıklıdır ve kirli ile temiz kan birbirine karışmaz. Akciğerleri ve solunum sistemleri gelişmiştir. İç döllenme ve dış gelişme görülür. Yumurtadan çıkan yavrularıyla ilgilenirler ve belli bir yaşa kadar büyütürler.
Memeliler
Memeliler, kıllarla kaplı vücutlara sahip, sıcakkanlı hayvanlardır. Ter, yağ ve süt bezleri gibi salgı bezleri bulunur. Akciğer solunumu yaparlar ve genellikle alveoller içeren bir akciğer yapısına sahiptirler. İç döllenme ve yavru bakımı yaygındır. Kalpleri genellikle dört odalıdır, temiz ve kirli kan birbirine karışmaz. Diş yapıları türlerine göre değişir. Azotlu atıkları genellikle ürik asittir. Kirpi, tavşan, fil, yunus ve insan bu gruba örnektir.


ornitorenk gagali memeli
Memeliler, gagalı memeliler, keseli memeliler ve plasentalı memeliler olmak üzere üç ana gruba ayrılır.
Gagalı Memeliler: Bu grup, yumurtlayan tek memeli grubudur. Yavrularını sütle beslerler, ancak meme uçları bulunmaz; bunun yerine yavrular kürkleri üzerinden süt emerler. Sindirim ve boşaltım atıkları tek bir açıklıktan atılır, bu yapıya “kloak” denir. Dikenli karıncayiyen ve ornitorenk, bu gruba örnektir.
Keseli Memeliler: Kısa bir gebelik sonrasında doğan yavrular, annelerinin karnındaki keseye alınır ve buradaki süt bezlerinden beslenerek gelişimlerini tamamlarlar. Kangurular, koalalar ve opossumlar bu gruba örnektir.
Plasentalı Memeliler: Bu grup, en yaygın memeli grubudur. İç döllenme ve iç gelişme ile çoğalırlar. Embriyonun gelişimi anne karnında gerçekleşir ve plasenta adı verilen yapı aracılığıyla besin alışverişi sağlanır. Kirpi, tavşan, fil, yunus, insan ve daha birçok memeli türü bu gruba örnektir.

Canlıların Sınıflandırılması: Hayvanlar Alemi/Omurgasızlar​


Çok Hücreli Hayvanlar
Çok hücreli hayvanlar, ökaryot canlılardır. Günlük kullanımda “hayvan” terimi genellikle insan dışındaki nefes alan ve hareket eden organizmaları ifade etse de biyolojik bağlamda insanları da içerir. Bu canlılar heterotrof olduğu için gerekli besin maddelerini dış ortamdan hazır olarak alırlar. Süngerler dışında, çoğu hayvan epitel, bağ dokusu, sinir dokusu ve kas dokusu gibi özelleşmiş dokulara sahiptir.
Hayvan hücreleri, hücre çeperine sahip değildir ve fazla besinleri genellikle glikojen formunda depolar. Büyüme ve gelişmeleri genellikle belirli sınırlar içindedir.

Omurgasız Hayvanlar
Omurgasızlar, hayvanlar aleminin büyük bir kısmını oluşturur ve süngerler dışındaki tüm grupları içerir. Sinir sistemi, genellikle karın bölgesinden geçen sinir iplerini içerir. Çoğu omurgasızda iç iskelet bulunmaz, ancak bazıları dış iskelete sahip olabilir. Solungaç yarığı ve notokord gibi özellikler, omurgasız hayvanların çoğunda bulunmaz. Dolaşım sistemi bulunanların çoğunda açık kan dolaşımı görülür, ancak bazıları kapalı kan dolaşımına sahiptir.
Omurgasız hayvanlar altı grupta incelenir: süngerler, sölentereler, solucanlar, yumuşakçalar, eklembacaklılar ve derisi dikenliler.


Süngerler
Süngerler, denizlerde veya tatlı sularda yaşayan en basit yapılı hayvanlardır. Organ veya sistemlerin çoğu bu canlılarda bulunmaz. Simetrisizdirler, eşeysiz ve eşeyli üreyebilirler. Kendi iç iskeletleri bulunur ve vücutlarında por adı verilen delikler aracılığıyla suyu filtreleyerek beslenirler.
Sölenterler
Yumuşak vücutlu etçil hayvanlardır ve çoğu denizlerde yaşar. Denizanası, deniz şakayığı, mercan, deniz lalesi, hidra gibi türleri içeren omurgasız bir sınıftır. Vücutlarında sindirimin gerçekleştiği bir boşluk bulunur ve bu boşluğa açılan delik hem ağız hem de anüs görevi yapar. Tentaküller avlarını yakalamak ve sindirim boşluğuna itmekte kullanılır. Eşeyli ve eşeysiz ürerler, hayat döngülerinde genellikle polip ve medüz evreleri bulunur.
Solucanlar
İki taraflı simetriye sahip olan solucanlar, embriyonun gelişim döneminde üç farklı doku tabakasından organları oluştururlar. Yassı solucanlar en basit formdadır, yuvarlak solucanlar genellikle iç parazit olarak yaşar, halkalı solucanlar ise gelişmiş yapılarıyla dikkat çeker. Toprak solucanı, halkalı solucanların iyi bir örneğidir.
Yumuşakçalar
Vücutları yumuşak ve segmentlidir, çoğunda kabuk bulunur. Suda yaşayanlar genellikle solungaç, karada yaşayanlar ise deri solunumu yapar. Açık dolaşım sistemine sahiptirler ve genellikle eşeyli üreme ile çoğalırlar. Salyangozlar gibi bazıları istisnai olarak dış iskelet bulundurur.

Sümüklü böcek
Eklembacaklılar
Eklembacaklılar, hayvanlar aleminin en geniş şubesini oluşturur ve bilinen türlerin yaklaşık ¾’ünü içerir. Kara hayatına en iyi uyum sağlamış omurgasız hayvan grubudur. Hızlı hareket etmelerini sağlayan çizgili kaslara sahiptirler ve dış iskeletleri kitin yapısındadır. Eklembacaklılar içinde etçil, otçul ve hem etçil hem otçul beslenen türler bulunmaktadır. Sindirim sistemleri tamdır ve ağız yapıları beslenme tarzına göre farklılık gösterir. Kabuklular, örümcekgiller, çok ayaklılar ve böcekler olmak üzere dört ana kategoride incelenirler.
  1. Kabuklular:
    • İki çift anten taşıyan, solungaç solunumu yapan ve çok sert kabuklara sahip omurgasızlardır.
    • Karides, yengeç, su pireleri ve istakoz bu kategorinin örnekleridir.
  2. Örümcekgiller:
    • Dört ayaklı, antensiz ve kitapsı akciğer ile solunum yapan eklembacaklı grubudur.
    • Vücutları baş ve göğüs olmak üzere iki bölümden oluşur.
  3. Çok Ayaklılar:
    • Solucana benzeyen ancak çok sayıda ayağa sahip olan eklembacaklı türleridir.
    • Zehirli üyeleri bulunabilir.
  4. Böcekler:
    • En geniş hayvan grubudur ve üç çift bacakları ile bir çift antenleri vardır.
    • Trake adı verilen borular aracılığıyla solunum yaparlar.
    • Birçoğunda kanat bulunur ve vücutları baş, göğüs ve karın olmak üzere üç segmentten oluşur.
    • Arılar, kelebekler, pireler ve hamam böcekleri bu gruba örnektir.
Derisi Dikenliler
Denizlerde yaşayan bu hayvanların derisi dikenlidir ve vücut çeperlerinde kalker plakalar bulunur. Bu plakalar, iç iskelet sistemini oluşturur ve vücutlarında savunma amaçlı dikensi çıkıntılar bulunur. Yüksek rejenerasyon (yenilenme) yetenekleri vardır. Deniz yıldızı, derisi dikenliler örneğidir.