İslamiyetin Kabulünden Önceki Türk Edebiyatında Destan

askinelibol

Öğretmen
24 Ara 2023
188
0
16

İslamiyetin Kabulünden Önceki Türk Edebiyatında Destan​

İslamiyetin Kabulünden Önceki Türk Edebiyatında Destanlar
İslamiyet öncesi Türk edebiyatı, Türklerin İslamiyet’i kabul ettiği 12. yüzyıla kadar süren dönemi kapsar. Bu dönemde, sözlü ve yazılı olmak üzere iki tür edebi eser bulunmaktadır. İslamiyet öncesi Türk destanları, Türklerin diğer milletlerle mücadelelerini ve kahramanlıklarını anlatan, yok edilmek istenen Türklerin direnişini konu alan destanlardır. Bu destanlar arasında Altay Türkleri ve Saka (İskit) Destanları önemli yer tutar.

1-)ALTAY TÜRKLERİ

Yaratılış Destanı
Yaratılış Destanı: Türklerin en eski destanı olarak kabul edilir. Bu destanda, Tanrı Kayra Han’ın dünyayı ve ilk insanı yaratması anlatılır. Yaratılış Destanı, Türklerin yaratılışla ilgili düşüncelerini yansıtması açısından önemlidir.

2-)SAKA (İSKİT) DESTANLARI

Alp Er Tunga Destanı
Alp Er Tunga Destanı:
Alp Er Tunga, MÖ 7. yüzyılda yaşamış ünlü bir Saka hükümdarıdır. İran ile uzun yıllar süren savaşlara girişmiştir. Destan, Türk-İran savaşlarında ün kazanan Alp Er Tunga’nın hikayesini anlatır. Ne yazık ki, Alp Er Tunga Destanı günümüze ulaşmamıştır. Ancak Kaşgarlı Mahmut’un “Divanü Lügati’t Türk”ünde Alp Er Tunga hakkında bilgiler bulunmaktadır.
Fiu Destanı: M.Ö 327–330 yılları arasında Türklerin fiu adlı hükümdarıyla Makodonyalı İskender’in çatışmalarını ve Türklerin doğuya çekilmelerini anlatır. Söylenceye göre, fiu’nun ordusu, İskender’in askerlerini yer yer yenilgiye uğratmıştır. İskender geri çekildikten sonra fiu, Balasagun’da bir kent kurmuştur.
İslamiyet öncesi Türk destanları, Türk kültürünün ve tarihinin önemli bir parçasıdır ve dönemindeki olaylar, kahramanlıklar ve mücadeleler hakkında bilgi verir. Ancak zaman içinde pek çoğu kaybolmuş ya da günümüze sadece kısmi bilgiler ulaşmıştır. Bu destanlar, Türklerin milli kimliğini ve özgürlük anlayışını yansıtan önemli eserlerdir.

3-) HUN DESTANLARI:​

Oğuz Kağan Destanı:
MÖ 2. yüzyılda doğmuş bir destandır. Bu destan, 13. yüzyılda yazıya geçirilmiştir. Oğuz Kağan Destanı, Hun hükümdarı Mete’nin (Oğuz Kağan) yaşamını, yiğitliklerini, yaptığı savaşları, ülkesini genişletmesini ve oğulları arasında bölüştürmesini konu edinir.
Destana göre, Oğuz Kağan doğduktan kırk gün sonra hızla büyür ve gelişir. Cesur bir yiğit olur ve halka eziyet eden canavarları ve düşmanları yok eder. Göğün kızıyla evlenir ve Gün, Ay ve Yıldız adında üç çocuğu olur. Daha sonra eşsiz güzellikte bir kızla evlenir ve Gök, Dağ ve Deniz adında üç çocuğu daha olur. Oğuz Kağan, hanlığını ilan edip ülkesini genişletir ve adına elçiler gönderir. Düşmanlarla savaşırken bir kurt ona yol gösterir ve zaferler kazanır. Yaşlandığını hisseden Oğuz Kağan, oğullarını çağırır ve ülkesini onlar arasında paylaştırır.
Attila Destanı:
Hun İmparatorluğu’nun büyük lideri Attila’nın kahramanlıklarını ve savaşlarını anlatır. Attila’nın Hunları Avrupa’da büyük bir korku salan olağanüstü özelliklere sahip bir lider olarak tasvir edilir.

4-) GÖKTÜRK DÖNEMİ:

Ergenekon Destanı:
Bu destan, Çin kaynaklarına dayanılarak tespit edilmiştir. Ergenekon, Türklerin yaşamlarını devam ettirdikleri ve etrafı aşılmaz dağlarla çevrili bir bölgenin adıdır. Bir savaştan sonra soyu tükenme derecesine gelen Göktürkler bu bölgede toplanmış ve 400 yıl boyunca yaşamlarını burada sürdürmüşlerdir. Daha sonra nüfusları artınca, dağdaki demir madenini yakıp eriterek bu bölgenin dışına çıkmışlardır. 400 yıl sonra düşmanlarıyla tekrar savaşıp atalarının intikamını almışlardır.
Bozkurt Destanı:
Soyu yok olma felaketiyle karşı karşıya kalan Göktürkler’in bir bozkurtun anneliğini üstlenmesiyle başlayan bir destandır.

5-) UYGUR DESTANLARI:

Türeyiş Destanı:
Bu destanda, yine bozkurt motifinin görüldüğü anlatılır. Hun hükümdarının çok güzel iki kızıyla bozkurt suretiyle evlenen bir tanrının, bozkurt ruhunu taşıyan çocuklarının oluşu anlatılır.
Göç Destanı:
Hem Çin hem de İran kaynaklarında yer alan bu destanda, Çinli prensesle evlenen hükümdar ailesinin Çin hanedanına kutsal bir kaya parçasını parçalayarak vermesi sonrasında gelen felaket neticesinde göç etmek zorunda kalan Türk milletinin hikayesi anlatılır.