Denetleyici ve Düzenleyici Sistemler (Ders Notu)

AskinElibol

Öğretmen
13 Ara 2020
15,387
22
38
VÜCUDUMUZU TANIYALIM
A) Duyu Organları

B) Sinir Sistemi

C) Hormonlar ve Hormon üreten organlar

D) Bağışıklık sistemi




A) DUYU ORGANLARI​



Canlılarda organizasyon:

Hücre Doku Organ Sistem Organizma



Canlılarda bazı tepkilerin alınmasını sağlayan hücreler vardır.

Bu hücreler duyu organlarını meydana getirir. Bu duyu organ-

ları beyinden kontrol edilir. Her duyu organı almış olduğu uyar-

tıyı beyinde değerlendirip, tepkisini ilgili organda gösterir.



Her duyu organı farklı bir uyartıyı alabilir. Örneğin göz ışığa

duyarlıdır, kulak titreşime duyarlıdır, burun ve dil suda çözü-

nen maddelere duyarlıdır, deri dokunmaya duyarlıdır.

İnsanda dış ortama açık 5 duyu organı vardır.



1. GÖZ​



Işığa duyarlıdır. Kafatasının göz çukuruna yerleşmişlerdir. Gö-

zü dıştan kaşlar, kirpikler, göz kapakları ve gözyaşı korur.

Dıştan içe doğru 3 tabakadan oluşmuştur.








Duyu sinirleri
Sarı leke
Kör nokta
Göz merceği
İris
Göz
bebeği
Saydam
tabaka
Kirpikler
Damar tabaka
Ağ tabaka



Kaslar





a) Sert tabaka :Bağ dokudan yapılıdır. Gözü dış etkilerden

korur ve gözün şeklinin bozulmasını önler. Rengi parlak be-yazdır. Gözün ön tarafında saydamlaşarak “saydam tabaka”

yı oluşturur. Saydam tabaka(=kornea) göze gelen ışığı kırarak

gözün iç bölgesindeki göz bebeğine geçirir.



b) Damar tabaka : Gözü besleyen kan damarları burada bulu-

nur. Damar tabakada melanin pigmenti birikerek gözün içini

karanlık oda haline getirir. Damar tabaka gözün önünde “iris”

i oluşturur. İris göze rengini verir. İrisin ortasındaki deliğe de

“göz bebeği” denir. İris büzülüp gevşeyerek göz bebeğinin

genişleyip daralmasını sağlar. Böylece göze giren ışık miktarı

ayarlanır. Kuvvetli ışıkta göz bebeği küçülür, az ışıkta büyür.

İris fotoğraf makinesinin diyaframına benzer.



c) Ağ tabaka : En içteki tabakadır. Görme sinirleri burada ağ

gibi yayılmıştır. Ağ tabaka üzerinde göz bebeğinin tam karşı-

sında “sarı leke” bulunur. Görüntü sarı lekede meydana gelir.

Görme sinirlerinin gözden çıktığı nokta ışığa duyarlı değildir.



1
Buraya “kör nokta” denir. Ağ tabaka gözün önünde ince ke-


narlı(yakınsak) bir mercek olan “göz merceği” ni oluşturur.

Göz merceği ışığı kırarak görüntüyü sarı leke üzerine düşürür.

Göz uyumu : Uzağa veya yakına baktığımızda göz merceği

yassılaşıp şişkinleşerek odak uzaklığını ayarlar. Böylece gö-

rüntü net olarak retinaya(ağ tabaka) düşer. Buna göz uyumu denir.

Cismin görüntüsü sarı lekeye ters ve cisimden küçük olarak düşer. Görme sinirleri uyartıyı beyine gönderir. Beyinde

görüntü düz ve cisme eşit olarak algılanır.

Mercek gözü iki bölüme ayırır. Saydam tabaka ile mercek

arasına “ön oda” , mercek ile ağ tabaka arasındaki geniş boşluğa”arka oda” denir. Göz yuvarlağının içi ışığı kırma ö-

zelliği olan “göz sıvısı” ile doludur. Arka odayı dolduran sıvı-

ya “camsı cisim” denir.

Sarı lekedeki hücrelerin iyi görev yapabilmesi için “A” vita-

mini gereklidir. A vitamini eksikliğinde “gece körlüğü” hasta-

lığı ortaya çıkar.



GÖZ KUSURLARI


Göz, görüntüyü ağ tabaka(retina) üzerine normal olarak düşü-rebiliyorsa bu göze normal (emetrop) göz denir.





Ancak merceğin normal göz uyumunu sağlayamaması veya

gözün yuvarlaklığının bozulması durumlarında göz kusurları

ortaya çıkar. Göz kusurları şunlardır;



1— Miyop

2— Hipermetrop

3— Presbitlik

4— Astigmatizm

5— Renk körlüğü

6— Şaşılık

7— Katarakt

1— MİYOP
Yakını iyi görür, uzağı göremez. Kalın kenarlı mercekle dü-

zeltilir.

Nedeni;

a) Göz üst ve alttan basıklaşarak göz ekseni uzamıştır





b) Göz merceğinin kırıcılığı artmıştır.







2— HİPERMETROP


Çekiç
Uzağı iyi görür, yakını göremez. İnce kenarlı mercekle dü-




Denge Sinirleri
zeltilir.


Nedeni;

a) Göz ön ve arkadan basıklaşarak göz ekseni kısalmıştır.

b) Göz merceğinin kırıcılığı azalmıştır.









3 — PRESBİTLİK

Yaşlılarda göz merceği yakına iyi uyum yapamaz. Bu durum-

da göz yakını iyi görmez, uzağı iyi görür. İnce kenarlı mercek-

le düzeltilir.(Hipermetrop’ a benzer)



4— ASTİGMATİZM

Göz merceği yüzeyinin pürüzlü bir hal alması ya da saydam

tabakanın kavislenmesi sonucunda görüntü sarı lekeye bula-nık ve şekli bozuk olarak düşer. Silindirik camlı mercekle dü-

zeltilir.



5— RENK KÖRLÜĞÜ(=Daltonizm)

Kırmızı ve yeşil renkleri birbirinden ayırt edemez. Kalıtsaldır.

Tedavisi yoktur.



6— ŞAŞILIK

Renk körlüğünde olduğu gibi doğuştandır. Şaşılıkta görme bo-

zukluğu olmaz. Gözü hareket ettiren 3 çift kastan bir kısmının

normalden uzun ya da kısa olması sonucunda göz eksenini

doğrultusu değişir. Buna şaşılık denir. Ameliyatla giderilebilir.



7— KATARAKT

Göz merceğinin içindeki sıvının ya da merceğin saydamlığını

kaybetmesi sonucunda görüntü sarı lekeye düşemez. Buna



Acı
katarakt denir. Ameliyatla düzeltilebilir.




GÖZ HASTALIKLARI​



Arpacık :
Mikrobiktir, göz kapaklarında görülür.



Trahom : Mikrobiktir. Körlüğe neden olabilen hastalıktır.



Göz tansiyonu :
Ön ve arka odanın içindeki sıvının den-

gesinin bozulması sonucunda basıncın artmasıdır.







2



KULAK
İşitme ve denge organımızdır. Üç kısımda incelenir.












İşitme Sinirleri
Örs
Oval pencere
Salyangoz
Yutak
Östaki borusu
Kulak zarı
Kulak yolu


Yuvarlak pencere








Dış Kulak :
Kulak kepçesi ve kulak yolundan oluşur. Ses dal-

galarının toplanarak kulak zarına iletilmesini sağlar. Kulak yolu

içindeki kıllar ve kulak yolundan salgılanan sıvı kulağa yaban-cı toz gibi maddelerin girmesini önler. Kulak yolundan salgıla-nan sıvı(kulak kiri) aynı zamanda kulak zarının yumuşaklığını

sağlar. Kulak zarı dış kulakla orta kulağı birbirinden ayırır.



Orta Kulak : Kulak zarı ile oval pencere denilen zar arasında

küçük bir oda gibidir. Kulak zarına bağlı ilk kemik “çekiç” ke-miğidir. İkinci kemik “örs” ve üçüncü kemik “üzengi” kemiği-

dir. Bu kemiklerin üçüne birden “kemik köprü” denir. Bu ke-

mikler kulak zarından alınan ses dalgalarını iç kulağa iletir.

Vücudumuzun en küçük kemiği üzengi kemiğidir.

Orta kulak “östaki borusu” ile yutağa açılır. Östaki boru-

su dış kulak ile orta kulak arasındaki hava basıncını dengele-yerek kulak zarını korur.



İç Kulak :
İşitmeyi sağlayan yerdir. İçinde işitme sinirleri ve duyu hücreleri bulunur. Orta kulaktan itibaren “oval pencere”

ile başlar. İç kulaktaki “dalız” oval pencere yoluyla gelen ses

dalgalarını sıvı dalgalanması halinde “salyangoz” a iletir. Salyangozun içinde işitme duyu hücrelerinin bulunduğu “korti organı” bulunur. Buradan da işitme duyu sinirleriyle alınan u-yartı beyine taşınır ve ses beyin tarafından algılanır.

Salyangozun üst kısmında “üç yarım daire kanalı” bulu-

nur. Bu kanalların içindeki sıvı ile vücudun dengesi algılana-

rak beyine bildirilir. Vücudun dengesini “beyincik” sağlar.



Ses dalgalarının izlediği yol :


Ses ªK.yolu ªK.zarıªKemik köprüªDalızªSalyangoz



DİL


Ekşi
Acı
Tuzlu
Tatlı
Ekşi
Tatlı
Tuzlu
Tat alma organımızdır. Ancak tat dışında sindirim ve konuşma gibi olaylarda da görev alır. Dil kaslar-dan yapılıdır. Üzerinde girintili çı-kıntılı tat alma cisimcikleri(= tat memecikleri = papilla) bulunur. Dilimiz suda çözünebilen madde-lerin tadını alabilir.


Dilimiz dört farklı tada duyarlıdır. Dilin farklı bölgeleri farklı tat-

lara duyarlıdır. Ucu tatlı, orta kenarları tuzlu, arka kenarları ek-

şi ve arkası acı tatları algılar.



BURUN
Burun koku alma organıdır. Uç kısmı kıkırdak, arka kısmı ke-

mikten yapılıdır. Burun boşluğu “sapan” kemiği ile ikiye ayrılır.

Boşluklardan ortaya doğru üçer tane kemik çıkıntı iner. Araların-da hava dolaşan bu kemiklere “boynuzcuk kemikleri” denir.

Bu kemiklerin arasındaki boşluklara “sinüs” denir. Sinüslerin

iltihaplanmasına “sinüzit” denir.

Burun boşluğu mukus salgısı yapan epitel hücreleriyle döşen-

miştir. Burun içindeki kıllar ve mukus kirli havayı temizler, mu-

kus havayı nemlendirir, burun içindeki kıvrımlar havayı ısıtır.

Koku alma sinirleri burun boşluğunun üst tarafındaki “sarı böl-

ge”
de bulunur. Havaya karışan koku zerrecikleri mukus içinde

çözünerek koklama sinirlerini uyarır. Duyu sinirleri bu uyartıyı

beyine taşır. Böylece koku algılanır.

Koklama ve tatma duyuları suda çözünebilen maddelere du-

yarlıdır. Bu nedenle birbiriyle yakından ilgilidir. Örneğin nezle

olduğumuzda koku ve tat alma duyularımız iyi çalışmaz.



DERİ
Dokunma duyu organımız deridir. Ancak derinin duyu dışında başka görevleri de vardır.

Dıştan içe doğru ölü tabaka, üst deri, alt deri ve yağ taba-

kalarından oluşur. Üst derinin canlı olan alt kısmında deriye

rengini veren renk tanecikleri (melanin pigmenti) bulunur.

Alt deri üst deriden daha kalındır. Alt deride kıl kökleri, yağ-

bezleri, ter bezleri, duyu cisimcikleri, kılcal kan damarları, du-

yu sinirleri bulunur.



Derinin Görevleri:

a)
Dokunma duyu organıdır. Basınç, sıcak-soğuk, ağrı ve sertlik-yumuşaklık, düzlük- pürüzlülük gibi duyuları algılar.

b) Terleme yaparak boşaltıma yardım eder.

c) Gaz alışverişi yaparak solunuma yardım eder.

d) Vücudumuzu dış etkilerden(çarpma, mikroplar vb.) korur.

e) Vücudumuza desteklik sağlar. Estetik ve güzellik verir.

f) Vücut ısısının ayarlanmasına yardım eder.



KONU İLE İLGİLİ
SINAVLARDA ÇIKMIŞ SORULAR



1. Kulağımızın hangi kısmı, oval pencere yoluyla gelen

ses dalgalarını salyangoza iletir?(1992-FL)



A) Yarım daire kanalları B) Östaki borusu

C) Üzengi D) Dalız







2. Aşağıdaki vitaminlerden hangisi göz hastalıklarını ön-

ler?(1993-FL)



A) D B) A C) B D) C





3. Aşağıdakilerden hangisi kulakta bulunan kemik dolam-

bacın kısımlarından değildir? (1994-FL)



A) Yarım daire kanalları B) Salyangoz



3
C) Dalız D) Örs




4.
I. Göz ekseninin normalden uzun olması

II. Göz merceğinin kırma indisinin büyük olması

III. Göz merceği yüzeyinin pürüzlü olması

(1995-FL/AÖL)

Yukarıdakilerden hangileri miyopluğa sebep olur?



A) Yalnız I B) Yalnız II C) I – II D) II – III









5. Aşağıdakilerden hangilerinin meydana getirdiği rahat-

sızlık giderilebilir?(1996-FL/AÖL)



I. Kulak zarındaki yırtılmanın

II. Ortakulaktaki kemiklerin birbirine kaynamasının

III. İşitme sinirlerinin görev yapmamasının



A) Yalnız I B) I – II C) II – III D) I – II – III









6. Aşağıdaki durumlardan hangisi sağırlık meydana ge-

tirir?(1997-FL/AÖL)



A) Kulak zarının yırtılması

B) Kulak kepçesinin kopması

C) Yarım daire kanallarının görev yapamaması

D) İşitme sinirlerinin fonksiyonunu yitirmesi









7. Aşağıdakilerden hangisi orta kulakta yer alır?

(1995-DPY)



A) Yarım daire kanalları B) Üzengi

C) İşitme sinirleri D) Salyangoz









8. Cisimler hangi özelliklerinden dolayı görülebilirler?

(1997-DPY)

I. Kendiliğinden ışık yayma

II. Işığı yansıtabilme

III. Işığı soğurabilme



A) Yalnız II B) I – II C) I – III D) II – III









9. Aşağıdakilerden hangisi ışınların göz bebeğinde top-

lanmasını sağlar? (1997-DPY)



A) Saydam tabaka B) Göz merceği

C) Kör nokta D) İris





10. Aşağıdakilerden hangisi, göz yuvarlağını hareket et-

tiren kasların normalden uzun veya kısa olması sonu-

cu meydana gelir? (1999-DPY)



A) Astigmatlık B) Şaşılık

C) Presbitlik D) Miyopluk





11.
I. İris

II. Kornea

III. Sarı benek

IV. Kör nokta



Yukarıdakilerden hangileri gözün ağ tabakasında bu-

lunur?(1999-DPY)



A) I – II B) I – III C) II – IV D) III – IV







12. Kulağın dengemizi sağlamada görevli kısmı aşağıda-

kilerden hangisidir? (1990-ATEML)



A) Salyangoz B) Kemik köprü

C) Yarım daire kanalları D) Kulak zarı





13. Kulağın hangi kısmı işitme ile ilgili değildir?

(1991-KUR)



A) Yarım daire kanalları B) Salyangoz

C) Kulak zarı D) Kemik köprü







14. Östaki borusu hangisinde verilenlerle bağlantılıdır?

(1995-ATEML)



A) Yutak – İç kulak

B) Orta kulak – Yutak

C) Dış kulak – Orta kulak

D) Salyangoz – Yarım daire kanalları





15. Aşağıdakilerden hangisine kornea adı verilir?

(1997-ATML)



A) Damar tabaka B) Saydam tabaka

C) Sert tabaka D) Ağ tabaka





16. Aşağıdakilerden hangisi derimizin görevlerinden de-

ğildir? (1998-ML)



A) Basınç ve sıcaklık duyularını almak

B) Beynin verdiği emirleri kaslara iletmek

C) Vücut sıcaklığının ayarlanmasında rol oynamak



4
D) Solunuma yardımcı olmak






KONU TESTİ


1. Bütün duyu organlarının merkezleri nerede bulunur?



A) Beyinde B) Omurilik soğanında

C) Her organın kendinde D) Beyincikte







2. Aşağıdakilerden hangisi duyu organı değildir?



A) Göz B) Böbrek

C) Deri D) Burun







3. Aşağıdakilerden hangisi göz merceği ile saydam ta-

bakanın ortak özelliğidir?



A) Gözü dış etkilerden korumak

B) Göze giren ışık miktarını ayarlamak

C) Göze gelen ışığı kırmak

D) Odak uzaklığını ayarlayarak, göz uyumunu sağlamak







4. Aşağıda verilen göz kusurlarından hangileri ince ke-

narlı merceklerle düzeltilir?



I. Hipermetrop

II. Miyop

III. Astigmatizm

IV. Presbitlik



A) I – II B) II – III C) II – IV D) I – IV







5. Göz ekseninin kısalması ya da göz merceğinin kırıcı-

lığının azalmasıyla ortaya çıkan göz kusuru aşağı-

dakilerden hangisidir?



A) Miyop B) Astigmatizm

C) Şaşılık D) Hipermetrop





6. Kulakla ilgili aşağıda verilen bilgilerden hangisi doğ-

rudur?



A) İşitme sinirleri orta kulağın salyangoz kısmında bulunur

B) Denge sinirleri orta kulaktaki yarım daire kanallarından

çıkar

C) Orta kulaktaki kemik köprü sesin iç kulağa iletilmesini

sağlar

D) Kulak zarının basınç değişimine karşı korunması iç-

kulaktaki dalız tarafından sağlanır.









7. Aşağıdakilerden hangisi alt deride bulunmaz?



A) Derimize rengini veren renk tanecikleri

B) Kıl kökleri

C) Serbest sinir uçları

D) Duyu cisimcikleri







8. Dilimizin ucunu kurutma kâğıdı ile kurulayarak şeker

sürdüğümüzde tadını alamayız.



Yukarıdaki deney aşağıdakilerden hangisini anlamak

için yapılmıştır?



A) Dilimizin tat alma organı olduğunu anlama

B) Dilimizin konuşmayı nasıl sağladığı

C) Dilimizin ancak suda çözünen maddelerin tadını alabil-

diğini anlama

D) Dilimizin sindirimdeki rolünü anlama







9. Nezle olduğumuzda, besinlerin tadını da alamayız.



Yukarıdaki bilgiye dayanarak aşağıdaki sonuçlardan

hangisine ulaşılabilir?






A) Koku duyusu ile tat duyusunun birbiriyle bağlantısı

yoktur.

B) Koku ve tat duyuları birbiriyle bağlantılı çalışır.

C) Nezle mikrobik bir hastalıktır

D) Nezle olan kişinin duyu organları iyi çalışmaz







10. Karanlıktan birden aydınlığa çıktığımızda, ya da aydınlık-tan az ışıklı ortama girdiğimizde cisimleri bir süre seçe-meyiz.

Yukarıda verilen gözlem, aşağıdaki göz kısımlarının

hangisinin çalışması ile ilgilidir?



A) İris B) Sarı leke

C) Göz merceği D) Saydam tabaka







11. Elimizi soğuk sudan çıkarıp, ılık suya soktuğumuzda

suyu “sıcak” olarak algılarız. Aynı şekilde sıcak su-

dan çıkarıp ılık suya soktuğumuzda bu defa “soğuk”

olarak algılarız. Bu durumun aşağıdaki özelliklerden

hangisi ile açıklanabilir?



A) Bazı duyu organlarımız çabuk yorulur

B) Bazı duyu organlarımız diğerlerinden daha geniş yü-

zeylidir.

C) Duyu organlarımızı uyaran etkenler birbirinden farklıdır

D) Duyu organlarımız aldığı uyartıyı sinirlerle beyne iletir



5





12. Gözümüzün ağ tabakasında kör nokta bulunmasına rağmen, belirli bir noktaya bakan normal bir insanın

görme alanı içindeki her şeyi görmesini sağlayan ne-dir?



A) Göz merceğinin uyum yapması

B) İki gözün birlikte kullanılması

C) Göz bebeğinin büyüyüp küçülebilmesi

D) Cisimlere dikkatli bakılması







13. Kulak kepçesi aşağıdaki canlı gruplarının hangisinde

bulunur?



A) Balıklar B) Sürüngenler

C) Memeliler D) Kuşlar







14. Saydam tabakanın buzlu cam gibi pürüzlü bir hal

almasıyla hangi göz kusuru ortaya çıkar?



A) Astigmatizm B) Presbitlik

C) Miyop D) Hipermetrop







15. Aşağıdakilerden hangisi göz kusuru değildir?



A) Renk körlüğü B) Şaşılık

C) Presbitlik D) Trahom







16. Kulağın dengeyle ilgili kısmı aşağıdakilerden hangisi-

dir?



A) Korti organı B) Dalız

C) Yarım daire kanalları D) Kemik köprü







17. Boğaz enfeksiyonu görülen kişilerde, aynı zamanda ortakulak iltihabının da yaygın görülmesi aşağıdaki-

lerden hangisi ile açıklanabilir?



A) Orta kulak ile yutağın östaki borusu ile birbirine bağ-

lantılı olması

B) Enfeksiyona mikropların yol açması

C) Önce enfeksiyonun kulakta başlayıp, sonra yutağa

geçmesi

D) Kişinin sağlığına dikkat etmemesi















SİNİR SİSTEMİ
Organlar ve sistemler arasındaki uyumlu çalışmayı ve bütün-

lüğü sinir sistemi sağlar.



Sinir Sistemi







Merkezi Sinir Sistemi Çevresel Sinir Sistemi

1 — Beyin 1 — Sempatik sinirler

2 — Beyincik 2 — Parasempatik sinirler

3 — Omurilik Soğanı

4 — Omurilik




ÇEVRESEL SİNİR SİSTEMİ​



Merkezi sinir sistemi ile organlar arasında haber ve emir ileti-

mi sağlayan sinirlerdir.

Sempatik sinirler : Hızlandırıcı sinirlerdir.

Parasempatik sinirler : Yavaşlatıcı sinirlerdir.


MERKEZİ SİNİR SİSTEMİ



1 — BEYİN



Kafatasının içinde yerleşmiştir. İki yarım küre şeklindedir. Üze-

rindeki kıvrımlar beyin yüzeyini genişletir.

Görevleri:

a)
Tüm istemli hareketleri yönetir.(Örnek: iskelet kaslarının

çalışması)

b) Beş duyu organının idaresi ve duyuların alınması, yorum-

lanması beyinde olur.

c) Öğrenme, konuşma, yazma, duygusallık, hayal kurma, ha-

fıza, yeni bilgi öğrenme, düşünme merkezi beyindir.



Beyin görev yapamazsa buna “bitkisel hayat” denir.



2 — BEYİNCİK



Beyinle omurilik soğanı arasında bulunur. Üzeri kıvrımlıdır.

İçindeki sinirler ağacı andırdığından “hayat ağacı” da denir.

Görevi : Dengeyi sağlar. İncelikli kas faaliyetlerini yönetir.

İç kulaktaki yarım daire kanalları ile bağlantılı çalışır.

Beyincik görev yapamazsa denge sağlanamaz. Örneğin

beyinciği çıkarılan bir kuş yalpalayarak uçar.



3 — OMUR İLİK SOĞANI



Beyin ile omur ilik arasında yer alır. Bir bölümünün üzerinde

beyincik vardır. Üzerinde kıvrım yoktur ve soğana benzer.

Görevi : Omur ilikten gelen sinirler omur ilik soğanını geçerek

beyine ulaşır. Kendisi istek dışı hareketlerin merkezidir. İç or-

ganların çalışmasını yönetir. Örneğin : Kalp atışı, soluk alıp

verme, öksürme, hapşırma, yutkunma, yutma vb.

Omur ilik soğanı zedelenen bir insan yaşayamaz. Bu ne-

denle omur ilik soğanına “hayat düğümü” de denir.



4 — OMUR İLİK





6
Omurlardan oluşan omurga içindeki kanala yerleşmiştir. O-


murga, omur iliği dış etkilerden korur.



Görevleri :

— Organlardan beyine ve beyinden kaslara giden uyartıları ta-

şımak. Sinirler omur ilikten çapraz geçtiği için beynimizin

sağ yarım küresi vücudumuzun solunu, sol yarım küresi de

vücudumuzun sağını yönetir.

— Alışkanlık ve refleks hareketlerini yönetmek

Omurilik görev yapamazsa kaslarla beyin arasındaki ileti-

şim kesilir. Beyin kasları yönetemez buna “felç” denir.

Alışkanlık : Başlangıçta beyinin kontrolünde olan, daha sonra

omuriliğin kontrolüne geçen davranışlardır. Örneğin şiir ezber-

lemek beynin kontrolündedir, ezberden şiir okumak omur iliğin

kontrolündedir. Yine önceden öğrenilen parçanın piyanoda

çalınması, bildiğimiz bir dansın yapılması vb. olaylar alışkanlık

halindeki reflekslerdir ve omur ilikten yönetilir.

Refleks : Düşünmeden, aniden yapılan hareketlerdir. Bazı

refleksler doğuştandır. Örneğin yeni doğan çocuğun emme

refleksi, göz bebeklerinin ışıkta açılıp kapanması, diz altına

vurulduğunda ayağın hareket etmesi, düşerken bir yere tutun-

ma, habersiz elimize iğne battığında kolumuzu çekme v.b.

Bazı refleksler de sonradan kazanılır. Alışkanlık refleksleri

sonradan kazanılmıştır. Aynı şekilde limon gördüğümüzde ağ-

zımızın sulanması refleksi de sonradan kazanılan (şartlı) ref-

lekstir.












Omurilik(kesit)
Kas

Hareket Siniri


— Refleks Yayı —



SİNİRLER


Miyelin kılıf






Ranvier
boğumu
Schwan
hücresi


Akson ucu
Dendrit







İstemli ve istemsiz bütün hareketlerin uyartı ve emirlerini sinir-

ler taşır. Sinir hücrelerine “nöron” denir.

Hareket sinirleri : Bir ucu merkezi sinir sistemine, diğer ucu

kas, bez veya organa bağlı olan sinirlerdir. Merkezi sinir sisteminden aldığı emirleri kas, bez veya organlara taşır. Kas

kasılır, organ çalışır, bez salgı yapar.

Duyu sinirleri : Bir ucu duyu organına, diğer ucu beyine bağlı olan sinirlerdir. Duyu organlarından aldığı uyartıları beyine ta-şır. Motor ve duyu sinirleri “miyelinli” sinirlerdir.

Miyelinli sinirler uyartıyı miyelinsiz sinirlerden daha hızlı taşır.

Örneğin miyelinli sinirler uyartıyı 90-120 m/s, miyelinsiz sinirler

12 m/s hızla iletirler.





Bir sinir hücresi 3 kısımdan oluşur:

a) Sinir gövdesi : Çekirdek ve sitoplazma taşıyan asıl sinir

hücresidir. Vücudumuzun en fazla özelleşmiş hücresidir. Bö-

lünme yeteneğini kaybetmiştir. Mitokondri yönünden zengindir.

Sinir gövdesinden çıkan kısa uzantılara “dendrit”, uzun uzan-

tılara “akson” denir.

b) Dendrit : Sinir gövdesinden çıkan kısa uzantılardır. Bunlara

“almaç” ta denir. Uyartı daima dendritler tarafından alınır ve

akson boyunca taşınır.

c) Akson : Sinir gövdesinden çıkan uzun uzantılardır. Aksonun

üzeri miyelin denilen tabaka varsa bu sinirlere miyelinli, kılıf

yoksa miyelinsiz sinirler denir. İsteğimizin dışında çalışan or-

ganlara uyartı taşıyan sinirler miyelinsizdir.

Bir sinir hücresinden diğer sinir hücresine uyartı geçerken

iki sinir hücresi birbirine değmez aralarında bir boşluk vardır. Bu boşluğa “sinaps” denir. Bir sinir hücresinin aksonu, diğer sinir hücresinin dendritine bağlanır.



Sinaps





Uyartı




SİNİR SİSTEMİNİN SAĞLIĞI​



Sinir sitemimiz mikrop ve zedelenmelere karşı çok duyarlıdır.

Felç, menenjit(beyin zarı iltihabı, sara, kuduz gibi hastalıklar sinir sistemi hastalıklarıdır. Yüksek tansiyon(hipertansiyon) so-

nucunda beyin kanamaları ve zedelenmeler ortaya çıkabil-mektedir.



HORMONLAR ve HORMON ÜRETEN ORGANLAR

İç salgı bezleri(endokrin bezler) denilen, bir ucu kan damarına

açılan kanalsız bezlerden kana salgılanan kimyasal maddele-re “hormon” denir. Hormonlar belli doku ve organları etkile-

yerek vücudun çalışmasını düzenler. Bazı hormon bezleri kar-

ma bez şeklindedir. Örneğin pankreas karma bezdir. Pankre-

as hem hormon salgılar, hem de sindirim özsuları salgılar.

Hormon sistemi ile sinir sisteminin bütünlüğünü “hipotala-

mus”
sağlar. Yönetim mekanizması şöyledir;



Tiroid bezi Tiroksin, Kalsitonin

Böbrek üstü bezi Adrenalin

Hipotalamus Hipofiz Pankreas
İnsülin, Glukagon

Eşey bezleri
Eşey hormonları



1 — Hipofiz ve Epifiz bezleri: Hipotalamusun altında bulu-

nurlar. Bu bezlerin salgıladığı hormonlar diğer bezlerin çalış-

masını kontrol eder. Salgıladığı hormonlarla büyümeyi, vücu-

dun su dengesini ve kan basıncını düzenler.

Örneğin büyüme çağında hipofizden büyüme hormonu(soma-

totropin=STH) ;

çok salgılanırsa devlik(=jigantizm),

az salgılanırsa cücelik ortaya çıkar.

Yetişkin insanda çok salgılanırsa akromegali ortaya çıkar.



7





2 — Tiroid : Boynumuzun tabanında, gırtlağın önünde “H”

harfine benzeyen bir bezdir. En önemli hormonu “tiroksin” ve “kalsitonin” dir.

Tiroksin : Vücudumuzun metabolizma hızını düzenler, büyü-

me ve gelişmeyi etkiler.

Az çalışırsa; İnsanı zayıf, yorgun, üşüyen, ve kuru derili yapar.

Erken yaşlarda az çalışırsa, cücelik ve zeka geriliğine yol açar.

Fazla çalışırsa; terleme, kan basıncında(tansiyon) artma, kalp

atışının hızlanması ve sinirlilik ortaya çıkar.

“iyot” olmazsa tiroksin yapılamaz. Bu durumda tiroid bezi

çok çalışır ve şişer buna ”guatr” hastalığı denir.

Kalsitonin : Kandaki kalsiyum miktarını düzenler.



3 — Böbrek üstü bezi (adrenal bez): Böbreklerin üzerinde bulunur iki tanedir. Dış kabuk(kortex) ve iç(öz=medulla) kısmı

tamamen birbirinden farklı hormonlar salgılar. En önemli hor-

monu “adrenalin” dir.

Adrenalin (epinefrin): “Korku ve heyecan hormonu” diye de

bilinir. Karbonhidrat(şeker) metabolizması ve kanın akış hızını

ayarlar. Korku, heyecan ve sevinç anında fazla salgılanır. So-

luk alıp verme, kalp atışı hızlanır, kan basıncı artar.

Böbrek üstü bezinden salgılanan diğer hormonlar vücudun

su ve mineral(tuz) dengesini kontrol ederek ayarlar.



4 — Pankreas : Kana hormon, sindirim kanalına sindirim en-

zimi salgılar. Bu nedenle sindirim sistemi organıdır. Salgıladığı

hormonlar kan şekerini düzenler. “insülin” ve “glukagon” ol-

mak üzere iki çeşit hormon salgılar.

İnsülin : Pankreasın langhergans adacıklarının beta hücrele-

rinden salgılanır. Kandaki yüksek şekeri(glikoz) alarak vücutta

depolattırır. Böylece kan şekerini azaltır. İnsülin salgılanamazsa

kan şekeri çok artar, idrarda bile şekere rastlanır. Buna “şe-

ker hastalığı=diyabet”
denir. Böyle hastalar dışardan devam-

lı insülin hormonu almak zorundadırlar.

İnsülin hormonu yemekten hemen sonra çok salgılanır.

Glukagon : Pankreasın langhergans adacıklarının alfa hücre-lerinden salgılanır. İnsülin hormonunun tam tersi yönde çalışır.

Vücutta depolanmış şekeri kana geçirerek kan şekerini artırır.

İki öğün arasında ve karnımız acıktığında çok salgılanır.



BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ​



Hastalık : Organizmayı oluşturan organların çalışma düzeni-

nin bozulmasına hastalık denir.

Hastalık nedenleri : Çok çeşitli olabilir. En önemlileri;

— Mikroplar

— Organların yapısında veya çalışmasındaki bozukluklar.

— Ruhsal bozukluklar

— Beslenme bozuklukları

— Aşırı sıcak – soğuk, aşırı yorgunluk, uyku bozuklukları

— Zehirlenmeler

— Parazit canlılar

— Kötü alışkanlıklar(sigara, alkol, uyuşturucu vb.)



Hastalıkların bulaşma yolları :

— Hasta insanlardan : Tifo, grip, verem

— Kandan : Sarılık(hepatit), AIDS

— Topraktan : Tetanoz

— Hasta hayvanlardan : Kuduz, veba

— Doğrudan hava, su , eşya, böcek gibi etkilerle de bulaşır.



Vücudumuz hastalık etkenleriyle savaşır:

Mikroplar Vücudumuz

Mikroplar Akyuvarlar yer ve sindirir

Toksinler Antitoksin

Antijen Antikor

Toksinler mikropların çıkardığı zehirli maddelerdir. Vücudu-muz bu zehiri etkisizleştiren antitoksin salgılar.

Vücudumuza zararlı olan tüm mikroplara ve yabancı madde-



1
lere antijen denir. Ak yuvarlar bu yabancı maddeleri yok etmek


için antikor salgılar. Bazı ak yuvarlar mikropları yiyerek sindi-

rir.

Kuluçka süresi : Mikrop vücuda girince hemen hastalık oluş-

turmaz. Çoğalıp hastalık oluşturması için belli bir süre geçer

bu süreye “kuluçka süresi” denir. Örneğin kuduzda kuluçka

süresi 40 - 60 gün iken, kızamıkta 10 -15 gün, tifoda 3 - 7 gündür.

Vücudumuzda deri, sindirim salgıları, göz yaşı gibi salgılar-

da mikroplara karşı vücudu koruyucu özelliktedir.



BAĞIŞIKLIK​

Vücut bir hastalık etkeniyle ikinci kez karşılaştığında, ilk karşı-

laşmayı unutmaz. Hemen ona karşı antikor salgılayarak karşı

koyar. Böylece kısa sürede etkisiz hale getirir. Vücudun bu şe-

kilde mikroplara karşı kazandığı savunma gücüne “bağışık-lık” denir. Bağışıklık ikiye ayrılır:



BAĞIŞIKLIK



Doğal Bağışıklık Sonradan Kazanılan Bağışıklık


Anneden çocuğa

geçen bağışıklıktır. Aktif Bağışıklık Pasif Bağışıklık

— Hastalığı geçirme — Serum

— Aşı uygulama



Doğal Bağışıklık :
Çocuk, doğmadan önce annesinin kanın-dan aldığı bağışıklıkla doğar. İşte çocuğun annesinin kanın-

dan aldığı antikor nedeniyle kazandığı bağışıklığa doğal bağı-

şıklık denir.



Sonradan kazanılan bağışıklık:



Aktif Bağışıklık:

— Hastalığı geçirme : Hastalığı geçirirken vücutta oluşan an-

tikorlar aracılığıyla kazanılan bağışıklıktır.



— Aşı uygulama :
Vücudun hastalanması beklenmeden, vü-

cut sağlıklıyken, vücuda insan eliyle zayıflatılmış veya öldürül-

müş mikroplar verilerek vücudun antikor oluşturması sağlanır.

Böylece vücuda ikinci kez mikrop girdiğinde yok edilir.

Açık alanda kumla toprakla oynayan çocuklar, ev içinde ye-

tiştirilen çocuklardan daha az hastalanırlar. Çünkü açık alanda

vücuda giren çok çeşitli mikroplar hastalık yapamadan vücut tarafından yok edilerek antikor hazırlanır. Böylece bağışıklık

sağlanmış olur. Ev içinde yetişen çocuğun vücudu daha az



8
mikrobu tanıyacağından sık hasta olur.




Pasif Bağışıklık:​

Serum uygulama : Vücuda bir mikrop girince vücut hemen

antikor oluşturamaz. Oluşturabilmesi için belli bir süre geçme-

si gerekir. İşte bu süre içinde vücudun geçici antikor ihtiyacını

karşılamak için serum uygulanır. Serumun içinde bol miktarda

antikor vardır. Vücut kendi antikorunu yapmaya başlayınca

serum verilmez. Serum hayvan kanından(at, sığır) elde edilir.

İçindeki antikoru artırmak için önce hayvana aşı uygulanır.

Sonra kanı alınır.



Aşı ile serum arasındaki farklar:



Aşı Serum


1- Sağlıklı insana uygulanır 1- Hastaya uygulanır

2- İçinde mikroplar vardır 2- İçinde antikorlar vardır

3- Korumaya yöneliktir 3- Tedaviye yöneliktir

4- Laboratuvarda elde edilir 4- Kandan elde edilir

5- Uzun süreli bağışıklık 5- Kısa süreli bağışıklık

sağlar sağlar.





KONU İLE İLGİLİ ÇIKMIŞ

SINAV SORULARI​



1. Aşağıdakilerden hangisi isteğimiz dışı olan hareket-

lerdir? (1980-FL)



A) Nefes alma B) Yemek yeme

C) Düşünme D) Yürüme



2. İnsanın bir hastalığa karşı bağışıklık kazanması aşağı-

daki yolların hangileri ile sağlanır?(1988-FL)



1 — Vücuda giren mikropların, vücut tarafından hastalık

yapmalarına fırsat verilmeden yok edilmesiyle

2 — Hastalanma sırasında serum kullanmakla

3 — Hastalanmadan önce aşı olmakla

4 — Aynı hastalığı daha önce geçirmekle



A) 1 ve 3 B) 1, 2 ve 3 C) 2, 3 ve 4 D) 1, 2, 3, 4



3. Aşağıdakilerden hangileri, vücuttaki hayati faaliyetle-

rin düzenlenmesinde etkilidir?(1990-FL)



I. Hormon

II. Vitamin

III. Madensel tuz

IV. Su



A) I – III B) II – IV C) I – III – IV D) I – II – III – IV



4. Aşağıdakilerden hangisi bağışıklık kazandırır?

(1990-FL)

I. Aşı

II. Serum

III.Antibiyotik kullanma

IV.Bazı hastalıkları geçirme



A) I – III B) I – II – III

C) I – II – IV D) I – II – III – IV

5. Aşağıdakilerden hangisinin sonucunda kanda

akyuvar sayısı artar? (1991-FL)



A) Kanda CO2 miktarının artması

B) Kanda O2 miktarının artması

C) Vücuda mikropların girmesi

D) Kanda Fe miktarının azalması





6. Aşağıdakilerden hangisi aşının özelliği değildir?

(1992-FL)



A) Koruyucu özelliğe sahip olma

B) Hastalıktan önce yapılma

C) Antikorları yok etme

D) Bağışıklık sağlama





7. Temiz ve güneşli havada toprakla oynayan çocuk, evde

titizlikle bakılan çocuğa göre daha az hasta olur.

Yukarıdaki bilgiye dayanarak “daha az hasta olan ço-

cuk” için aşağıdakilerden hangisi kesinlikle doğru-

dur? (1993-FL)




A) Daha iyi beslenmiştir.

B) Bazı bağışıklıkları anneden getirmiştir.

C) Mikroplara karşı yavaş yavaş bağışıklık kazanmıştır.

D) Hastalık geçirerek bağışıklık kazanmıştır.





8. I. Bilgi saklama

II. Vücudun dengesini sağlama

III. Duyu organlarını idare etme



Yukarıdakilerden hangileri sadece beynin görevidir?

(1995-FL/AÖL)



A) Yalnız II B) I – II C) I – III D) I – II – III





9. Beyinciği zedelenen bir kuş için aşağıdakilerden han-

gisi doğrudur? (1997-FL/AÖL)



A) Uçamaz

B) Hareket edemez

C) Yalpalayarak uçar

D) Hareketlerinde değişiklik olmaz



10. Kalıtsal refleksler bütün insanlarda ortak ve doğuştan olup; şartlı refleksler ise sonradan elde edilen deneyimler-

dir.

Buna göre aşağıdakilerden hangisi şartlı refleksdir?

(1998-LGS)



A) Ani bir patlama sesi karşısında sıçrama

B) Bacağa iğne battığında aniden çekilmesi

C) Çocuğun yanan sobadan kendini sakınması



9
D) Loş ışıkta göz bebeklerinin büyümesi






11. Aşağıdakilerden hangisi insanda doğuştan gelen bir

reflekstir? (1999-LGS)



A) Daha önceden eli yanan çocuğun sıcak sobadan uzak-

laşması

B) Günde üç öğün yemek yiyen bir insanın, öğün vakti

geldiğinde açlık hissetmesi

C) Karanlık ortamdan aydınlık ortama aniden geçildiğinde

gözlerin kısılması

D) Keman çalmayı unutmuş olan birinin bir süre sonra

tekrar çalabilmesi





12. Aşağıdakilerden hangisi, antikorların zararlı mikropla-

ra karşı gösterdiği etkilerden biri değildir?(1989-DPY)



A) Zararlı bakterileri eriterek, zararsız hale getirirler.

B) Hastalık yapan mikropların, salgıladıkları toksinleri et-

kisiz hale getirirler.

C) Hastalık yapan bakterileri birbirine yapıştırarak vücuda

dağılmalarını önlerler.

D) Karşılaştıkları mikropları uzantıları ile kuşatarak hücre

içine alırlar.





13. I. Düşünülerek verilen kararlar

II. Düşünülerek yapılan hareketler

III. Ani, olarak kendiliğinden yapılan hareketler



Yukarıdakilerden hangileri beynin kontrolündedir?

(1996-DPY)



A) Yalnız I B) I – II C) II – III D) I – II – III





14. Aşağıdakilerden hangisi aşıda bulunur?(1997-DPY)



I. Zayıflatılmış mikrop

II. Antitoksin

III. Antikor



A) Yalnız I B) I – II C) II – III D) I – II – III





15. I. Omurilik

II. Sinirler

III. Beyin



Yukarıdakilerden hangileri merkezi sinir sistemi orga-

nıdır?(1995-ATEML)



A) Yalnız II B) I – II C) I – III D) I – II – III





16. Aşağıdakilerden hangisi kandan elde edilir?

(1996-ATEML)



A) Aşı B) Serum

C) Glikoz D) İnsülin





17. Sonradan kazanılan bağışıklık aşağıdakilerden hangi-

si ile sağlanamaz ? (1997-ATEML)



A) Aşı

B) Serum

C) Bazı hastalıkları geçirme

D) Bebeğin anneden antikor alması



18. Vücudumuzun denge organı hangisidir? (1999-ML)



A) Beyin B) Beyincik

C) Omurilik D) Omurilik soğanı





19. Aydınlıktan karanlığa geçince göz bebeklerimizin büyü-

mesi kalıtsal reflekstir.



Buna göre, aşağıdakilerden hangisi kalıtsal refleks

özelliğidir? (1998-ÖO)



A) Her insanda olması

B) Sonradan kazanılması

C) Zamanla kaybolması

D) Belli bir yaştan sonra ortaya çıkması







KONU TESTİ​



1. Öğrenmeye dayalı işlevleri gerçekleştiremeyen bir

insanda sinir sisteminin hangi kısmı görev yapmı-

yordur?



A) Beyin B) Omurilik soğanı

C) Beyincik D) Omurilik







2. Merkezi sinir sisteminin hangi kısmı vücudun denge-

sini düzenler?



A) Beyin B) Omurilik soğanı

C) Beyincik D) Omurilik





3. Düşünmeden ani yapılan hareketler sinir sisteminin

hangi kısmı tarafından denetlenir?



A) Beyin B) Omurilik soğanı

C) Beyincik D) Omurilik





4. Karaciğerin şeker ayarlaması yapmasını ya da kalbin

daha hızlı çalışmasını sinir siteminin hangi kısmı yö-

netir?



A) Beyin B) Omurilik soğanı

C) Beyincik D) Omurilik



10





5. Aşağıdaki hastalık mikroplarından hangisi sinir sis-

temine yerleşerek, tahribata neden olur?



A) Tifo B) Kızamık

C) Kabakulak D) Kuduz





6. I. Hipofiz ve epifiz hormonları

II. Tiroid hormonları

III. Böbrek üstü bezi hormonları

IV. Pankreas hormonları



Yukarıdaki hormonlardan hangileri gelişme çağında

yetersiz salgılanırsa cüceliğe neden olur?



A) I – II B) II – III C) II – IV D) I – II – IV





7. Şeker hastalığına hangi bezin yeterli çalışmaması ne-

den olur?



A) Pankreas B) Tiroid

B) Böbrek üstü bezi D) Hipofiz





8. İyot eksikliği, çocuklarda zekâ geriliğine neden olmak-

tadır. Bunu önlemek için piyasada satılan tuzlara iyot

eklenmektedir. İyot aşağıdaki hormonlardan hangisi-

nin sentezlenmesi için gereklidir?



A) Böbrek üstü bezinin salgıladığı adrenalin

B) Tiroidin salgıladığı tiroksinin

C) Pankreasın salgıladığı insülinin

D) Pankreasın salgıladığı glukagonun





9. Kan şekeri sürekli yüksek olan, idrarında anormal ola-

rak şekere rastlanan bir insanda aşağıdaki hormon-

lardan hangisi yetersiz salgılanmaktadır?



A) Glukagon B) Tiroksin

C) İnsülin D) Adrenalin





10. I. Aşılanmış

II. Aşılanmamış

III. Hastalığı geçirmiş



Yukarıdakilerden hangileri olursa, vücuda mikrop

girdiğinde antikor üretimi hemen başlar?



A) I ve II B) II ve III C) I ve III D) I, II ve III





11. Aşağıdakilerden hangisi kısa süreli bağışıklık sağlar?



A) Hastalığı geçirme B) Aşı olma

B) Serum uygulama D) Hastalığı geçirememe





CANLILARIN ÇEŞİTLİLİĞİ​



Omurga :
Baştan kuyruğa kadar uzanan, omur denilen kısa

kemiklerden oluşan iskelet bölümüne “omurga” denir.

Omurgası olan hayvanlara “omurgalı”, omurgası olma-

yan hayvanlara da “omurgasız” hayvanlar denir.



OMURGALI HAYVANLAR










1-Memeliler 2-Kuşlar 3-Sürüngenler 4-Kurbağalar 5-Balıklar

OMURGASIZ HAYVANLAR










Bir Hücreli omurgasızlar Çok hücreli omurgasızlar

1— Kök bacaklılar(Amip) 1— Süngerler

2— Kamçılılar(Öglena) 2— Selentereler

3— Sporlular(Sıtma Plazmodyumu) 3— Solucanlar

4— Haşlamlılar(Terliksi hayvan) 4— Derisi Dikenliler

5— Yumuşakçalar

6 — Eklem Bacaklılar



BİR HÜCRELİ OMURGASIZ HAYVANLAR​

Bir hücrelilerin hepsi sularda yaşarlar.



AMİPLER​

Örnek : Amip

Özellikleri:

— Vücudun belli bir şekli yoktur.

— Beslenme ve hareketleri yalancı ayaklarla olur.

— Eşeysiz olarak bölünmeyle çoğalırlar



ÖGLENA​

Örnek : Kamçılı hayvan

Özellikleri :

— Kloroplastları vardır. Fotosentez yaparlar.

— Işığa duyarlı göz lekeleri vardır.

— Kamçıyla yüzerek hareket ederler.

— Eşeysiz olarak bölünmeyle çoğalırlar.

— Hem bitki hem de hayvan özelliği gösterirler.



SPORLULAR​

Örnek : Sıtma Plazmodyumu

Özellikleri :

— Hepsi parazittir

— Hareket organelleri yoktur.

— Eşeysiz olarak sporlanarak çoğalırlar

— Sıtma plazmodyumu “anofel” denilen sivrisineklerin tük-

rük bezinde yaşar. Sivrisineğin insan kanını emmesiyle

insana bulaşır. İnsanda “sıtma hastalığı” nı yaparlar.

Sıtma hastalığı “kinin” denilen ilaçla tedavi edilir.



HAŞLAMLILAR​

Örnek : Terliksi hayvan (paramezyum)

Özellikleri :

— Hareketleri kirpiklerle(ince titrek tüyler) olur.



11
— Eşeysiz olarak bölünerek çoğalırlar.


— Besinlerini ağızla alırlar.

— Boşaltım kontraktil kofullarla olur.

— Bir hücrelilerin en gelişmiş örneğidir.



ÇOK HÜCRELİ OMURGASIZ HAYVANLAR​



SÜNGERLER​

Örnek : Sünger

Özellikleri :

— Çok hücreli omurgasızların en basit yapılı(ilkel) grubudur.

— Denizde yaşarlar.

— Sinir sistemleri yoktur.

— Hareket edemezler, bulundukları yere bağlı yaşarlar.

— Eşeysiz olarak tomurcuklanmayla çoğalırlar.



SELENTERELER​

Örnek : Hidralar, mercanlar, deniz anaları(medüz)

Özellikleri :

— Denizlerde yaşarlar

— Eşeysiz olarak tomurcuklanmayla çoğalırlar.



SOLUCANLAR​

Üç grupta incelenirler;

A) Yassı solucanlar

B) Yuvarlak solucanlar

C) Halkalı solucanlar

A) YASSI SOLUCANLAR (tenyalar)

Örnek :
Sığır tenyası, domuz tenyası, köpek tenyası, balık

tenyası

Özellikleri :

— Hepsi parazittir.

— İnsan ve omurgalı hayvanların bağırsak boşluğunda

yaşarlar.

— Vücutları baş, boyun ve yassı halkalı gövdeden oluşur.

— Baş kısımlarında tutunmaya yarayan vantuz veya çen-

geller bulunur.

— Gövdeyi oluşturan bölmelerde çok sayıda yumurta vardır.

Gövdeyi oluşturan bölmelerde erkek ve dişi organları var-

dır. Eşeyli çoğalırlar.

— Sindirim sistemleri gelişmemiştir. Bağırsaktaki sindirilmiş

hazır besinleri tüm vücut yüzeyleriyle emerek alırlar.

Yani ağızları yoktur.



Ana konak neye denir?


Tenyanın asıl ergininin yaşadığı canlıya “ana konak” denir.



Ara konak neye denir?


Tenyanın yumurtadan çıkan keseli kurdunun yaşadığı canlıya

“ara konak” denir.

Keseli Kurt (sisterkus) neye denir?

Yumurtadan yeni çıkan tenyaların etrafında içi su dolu bir kese

oluşur. Tenyanın bu haline “keseli kurt” denir.



SIĞIR ve DOMUZ TENYASI​

Ergini insan bağırsağında yaşadığından ana konağı insandır.

Sindirim artıklarının dışarı atılmasıyla, tenya yumurtaları otlara bulaşarak sığıra ya da domuza geçer. Yumurtalar sindirim yo-luyla kana ve kaslara(et) geçer. Kasların arasına girerek keseli

kurt oluşturur. Bu nedenle ara konağı sığır ya da domuzdur. Sığırın etini pişirmeden yiyince tekrar insana geçer.

Sığır tenyasının boyu 6-8 m kadardır. Sığır tenyasınının

baş kısmında sadece vantuzlar vardır. Domuz tenyasında

vantuzdan başka tutunmayı sağlayan çengeller vardır. Bu ne-

den le domuz tenyasına “silahlı tenya” denir.

Korunma : Veteriner kontrolünden geçmemiş etler yenmeme-

lidir. Etler iyice pişirilmeden çiğ olarak tüketilmemelidir.



KÖPEK TENYASI

Ergini köpeğin bağırsağında yaşar. Bu nedenle ana konak kö-

pektir. (köpek, kurt, çakal, kedi ana konak olabilir)

Hayvanın dışkısıyla dışarı atılan yumurtalar. Hayvanın tüyü ile

ya da severken elimize bulaşarak(kirli el ile) sonuçta ağız yolu ile insana bulaşır. Köpek tenyasının yumurtaları insanın vücu-

dunda açılır. Keseli kurdu insanın akciğer, beyin, karaciğer

gibi organlarına yerleşir. Ara konak insandır. Organlara yerle-

şen keseli kurt bir çocuk başı kadar büyüyebilir. Yerleştiği or-

ganı zedeleyerek ölüme neden olabilir.

Korunma : Evimizde beslediğimiz kedi ve köpek gibi hayvan-

lara çiğ et yedirilmemeli. Sağlık kontrolleri yaptırılmalıdır.

Yem ek yemeden önce elimizi sabunla ve bol suyla yıkamalıyız






Ana Konak(ergin) Ara konak(keseli kurt)

Sığır tenyası İnsan Bağırsağı Sığırın kasları

Domuz tenyası İnsan Bağırsağı Domuzun kasları

Köpek tenyası Köpeğin bağırsağı İnsanın iç organları

B) YUVARLAK SOLUCANLAR

Örnek :
Askaris (bağırsak solucanı), Kancalı kurt, Trişin,

Kıl kurdu (oksiyür)

Özellikleri :

— Vücutları yuvarlak ve bölmesizdir.

— Vücutları koruyucu bir tabaka ile örtülüdür.

— Parazit olarak yaşarlar

— Ayrı eşeylidirler. Erkekler daha küçük, dişiler daha büyük-

tür.

ASKARİS (Bağırsak solucanı)

İnsan bağırsağından sindirilmiş besinleri ağızları ile alarak ya-

şarlar. Yani ağızları vardır. Dişi solucanlar yumurtalarını bağır-

sak boşluğuna bırakırlar.

Dışkıyla dışarı atılan yumurtalar, kirli sular veya iyi yıkanma-

mış sebze ve meyvelerle insana geçer. Yumurta insanın mi-

desinde açılır. Yumurtadan çıkan kurtçuk mideyi delerek kana

geçer. Kanla karaciğere, oradan da akciğere, akciğerden de

soluk borusu yoluyla yutağa gelir. Yutaktan yemek borusuna geçer. Sindirim borusundan ilerleyerek bağırsağa yerleşir.



Bağırsak solucanının izlediği yol:

Mide Ê Karaciğer Ê Akciğer Ê Soluk borusu Ê Yutak

Ð

Bağırsak Ë Mide Ë Yemek borusu



TRİŞİN

İyi pişmemiş etlerle bulaşır. İnsan ve bazı memelilerin bağır-

sak kasları arasına yerleşerek yaşar.



KILKURDU (Oksiyür)

Küçük çocuklarda görülür. Dişileri gece yumurtlamak için anüs

çevresine çıkarken kaşıntı yapar. Kaşınmayla ele bulaşan yu-



12
murtalar tekrar kirli el ağza sokulunca aynı kişiye veya diğer


insanlara bulaşır.

KANCALI KURT

Bataklık sularında yaşar. Çıplak ayakla suya giren insanların tırnak aralarından veya derideki bir çatlaktan vücuda girer.



PARAZİT SOLUCANLARDAN KORUNMA YOLLARI

— El ve tırnak temizliğine dikkat edilmeli,

— İçilen suların temiz olmasına dikkat edilmeli,

— Veteriner kontrolünden geçmemiş etler yenmemeli,

— Etler iyice pişirilmeden(çiğ olarak) yenmemeli,

— Başı boş kedi ve köpeklerden uzak durmalı,

— Evde beslenen kedi ve köpekler çiğ etle beslenmemeli,

sık sık sağlık kontrolleri yaptırılmalı,

— Vücudumuzda parazit varsa mutlaka tedavi olmalıyız.



Bağırsağında Parazit Bulunan Bir İnsanın;

— İştahı azalır,

— Karın ağrısı, ishal, kusma, kansızlık görülür,

— Uyku sırasında ağzından salya akar

— Burun içinde sık sık kaşıntı görülür.



YUMUŞAKÇALAR​

Üç grupta incelenirler,

A) Kafadan bacaklılar :

Örnek : Ahtapot, mürekkep balığı

B) Karından bacaklılar:

Örnek :
Salyangoz

C) Balta ayaklılar :

Örnek :
Midye, istiridye



Özellikleri :


— Salyangoz dışında hepsi tatlı su veya denizlerde yaşarlar.

— Salyangoz, midye ve istiridyede vücut dışında sert “kav-

kı”
bulunur.

— Solungaç solunumu yaparlar.



DERİSİ DİKENLİLER​

Örnek : Deniz yıldızı, deniz kestanesi, deniz hıyarı

Özellikleri :

— Hepsi denizlerde yaşarlar.

— Solungaç solunumu yaparlar.

— Vücutları dikenlerle örtülüdür.

Dikkat : Kirpi ile karıştırmayınız. Kirpi omurgalı hayvanların

memeliler sınıfında bulunur.




EKLEM BACAKLILAR​

Bacaklarında eklem sayısı fazla olan hayvanlardır.

Dört grupta incelenirler



A) Örümcekler

Örnek :
Örümcek, akrep, kene

B) Çok ayaklılar

Örnek :
Kırkayak, çıyan

C) Kabuklular

Örnek :
Yengeç, ıstakoz, karides

D) Böcekler (Eklem bacaklıların en geniş grubudur.)

Örnek : Kelebek, arı, sinek, çekirge