7.Sınıf 5.Ünite Television Konu Anlatımı

AskinElibol

Öğretmen
13 Ara 2020
15,387
20
38
OZEL YAYINLAR / COMMON VOCABULARY / MEB YAYINLARI

Addict: Bagimli
Come over: Ugramak
Die: Olmek
Drama: Dram
Dull: Sıkıc
Educational: Egitici
Educative: Egitsel
Event: Olay, aktivite
Famous: Meşhur, ünlü 10. Fed (feed): Beslemek
Frequency: Sıklık
History: Tarih
Importance: Önem
Inform: Bilgilendirmek
Introduce: Sunmak, tanitmak
Involve in: Mudahil olmak 17.Melodramatic:Melodram tarzinda
Mention: Bahsetmek, soz etmek
Patriot: Vatansever
Product: Urun
Reason:Sebep
Remote control: Uzaktan kumanda 23. Respect: Saygi
Ridiculous: Saçma, gülünç
Scary: Korkutucu 26. Screen: Ekran
Secret: Sir, gizem
Sell: Satmak
Series: Televizyon dizisi
Silly: Sagma, aptalca
Space: Uzay
The latest: En son
Trust: Guvenmek
Warn: Uyarmak
Wonderful: Harika, muhteşem
All over the world: Tum dunyada
Appear: Ortaya gikmak,
gorunmek Boring: Sıkıcı
Channel: Kanal
Commercial: Reklam
Director: Yonetmen
Discussion: Tartigma programi
Documentary: Belgesel 9. Enjoyable: Eglenceli 10 Episode: Bolum
Especially: Ozellikle
Fantastic: Hayali, fantastik
Funny: Gülünç, komik
Horror: korku filmi
Interesting: ilginç
Laugh: Gulmek
Miss: Kagirmak, iskalamak
Movie: Film, sinema 19 Prefer: Tercih etmek

20 Preference: Tercih, seçim 21 Quiz show: Bilgi yarişmasi
Reality show: Gergek kişilerin yagamlarini anlatan şov
programı Recommend: Tavsiye etmek, onermek
Sitcom / Situation comedy: Ev ve işyeri gibi alanlarda geçen kisa
komedi dizisi
26
Soap opera: Pembe dizi
Sports programme: Spor programi Talk show: Sohbet programi
The news: Haberler
Actress: Bayan oyuncu
Alien: Uzayli, yaratik
Amusing: Eglenceli
Audience: Dinleyici, izleyici
Burglar: Eve giren hirsiz
Call: Adland irmak, aramak
Can't stand: Tahammul edememek 8. Can't wait: Sabirsizlanmak
Care about: ilgilenmek, onemsemek
Cartoon: çizgi film
Comedy: Komedi filmi
Cookery: Yemek programi
Couch potato: Televizyon karşisinda vaktini abur cubur yiyerek geçiren kişi
Couple: Cift (bay ve bayan)
Crazy about: çılgınca sevmek
Decide: Karar vermek
Entertaining: Eglenceli
Escape: Kaçmak
Exciting: Heyecanli
Experience: Tecrube, deneyim
Give information: Bilgi vermek
Guest: Konuk, misafir
Happen: Olmak
Harmful: Zararlı
Hear: işitmek, duymak
Informative: Bilgilendirici
Nature: Doga
Need: ihtiyaci olmak
Nonsense: Saçma, anlamsız
Perform: Yapmak, icra etmek
Point: işaret etmek, gostermek
Powerful: Guçlu
Science fiction / Sci-fi: Bilim kurgu
Sign: işaret
Skip: Atlamak, geçmek, boş birakmak 36. Stay up late: Geç saatte yatmak
Suddenly: Ansizin, birdenbire
Together: Birlikte, beraber
TV guide: Televizyon rehberi
Useless: Kullaniçsiz, faydasiz
Violence: §iddet
Weather forecast: Hava tahmini
Wildlife: Vahşi yaşam
Win: Kazanmak
Worry: Endişelenmek

Expressing Preferences: Prefer...To

İki şey arasında bir tercihte bulunmak için prefer...to kalıbı kullanırız. iki farklı kullanımına dikkat etmeliyiz:

Subject + prefer(s) + noun to noun
Prefer fiilinden sonra bir isim gelebilir ve isme herhangi bir ek getirilmez.

I prefer pop to rock. (Pop'u rock'a tercih ederim.)

I prefer coffee to tea. (Kahveyi çaya tercih ederim.)

I prefer football to basketball. (Futbolu basketbola tercih ederim.)

Subject + prefer(s) + Ving to Ving
Prefer fiilinden sonra tekrar bir fiil gelebilir, ancak bu kez ikinci fiili isme dönüştürebilmek için fiile -ing eki getirilir.

I prefer listening to jazz to (listening to) classical. • I prefer listening to pop to listening to rock.

(Jazz dinlemeyi klasik muzik dinlemeye tercih ederim) • I don't prefer listening to rock music because it is unbearable.

I prefer drinking coffee to (drinking) tea.

(Kahve içmeyi çay içmeye tercih ederim.)

Do you prefer eating out to cooking for dinner?

Prefer kelimesinden sonra kullanılan fiile -ing eki getirilir ve ayni fiil cümlenin ikinci kısmında kullanılmayabilir. Ayrıca prefer kelimesinden sonra ilk anılan eylem ya da nesne tercih ettiğimiz yani istediğimizdir. Cümlenin sonunda yer alan ise istemediğimiz ya da tercih etmediğimizdir. I prefer English to French. (ingilizce'yi Fransizca'ya tercih ederim. Yani ben ingilizce'yi seçiyorum, tercihimi bu yönde kullanıyorum anlamına gelmektedir.)

Olumsuz yapılarda bu durum tam tersine döner. Cümlenin sonunda kalan esas tercihimizi yansıtır.

I don't prefer tea to coffee. (£ayi kahveye tercih etmem; ben kahveyi istiyorum.)

I don't prefer going to Greece to Malta. (Yunanistan'a gitmeyi Malta'ya gitmeyi tercih etmem; ben Malta'yi seçiyorum.)

Stating Personal Opinions



Kişisel fikirlerimizi ve kendi görüşlerimizi anlatırken cümlelere bunun kendi fikrimiz olduğunu belirten bazı kalıplarla bağlanır.


To be honest: Dürüst olmak gerekirse I think: Sanırım I believe:

To me: Bana gore inanıyorum ki

In my opinion: Bana göre, benim fikrime göre

V To be honest, I never listen to pop music.

V I think horror films are ridiculous \/ To me, classical music is impressive and relaxing.

V In my opinion, camping is a fascinating activity. / I believe teenagers are trendy.

Expressing Likes and Dislikes
Bir geyi sevip sevmediğimizi anlatabilmek için belli kalıp ifadeler kullanılır. Bu kelimelerin anlamlarını ve kullanımlarını bilmek soruların çözülmesinde yardımcı olacaktır. Özellikle bu kelimelerden sonra kullanılan eylemlere -ing takısı getirildiğine dikkat edilmesi gerekir.

Grup kelimeler:

(am-is-are) crazy aboutçildirmak, abartılı gekilde sevmek
loveçok sevmek
enjoyhoşlanmak
likesevmek
don't - doesn't like / dislikehoşlanmamak, sevmemek
hate
t​
can't standtahammul edememek
(am-is-are) fond of
Duşkun olmak​
(am-is-are) keen on
(am-is-are) interested in
ilgili olmak​
(am-is-are) into
(am-is-are) good at
iyi olmak​
(am-is-are) bad at
Kotu olmak​
am crazy about going skating.

Grup kelimeler:I don't like watching thrillers.

can't stand reading sci-fi books.

He is fond of going to concerts. I'm not interested in football. Are you good at dancing?